Ay yüzlüm, gittin mi sen?
En görkemli karanlığımla kalakaldım.
Sigaramın dumanında arıyorken seni
Alaca gözlerin yarına kapalı
Oysa, bedenim yarının karanlık kollarında
Demir parmaklıklar misali
Avuçlarımda kan kırmızısı bir tedirginlik
Bütün sahilde kederi anlatan midye kabukları
Baharın kokusunda seni arıyorum,
Aradıkça yok oluyorsun.
Yıldırım düşüyor semtimin bakımsız sokaklarına
Çığlık çığlığa Arnavut kaldırımları
Sırtımda derin bir sızı
Sert bir kırbaç inmişçesine
Düşündükçe düşüyorum
Paramparça oluyorum.
Duvarda dudaklarından izler bırakan kadeh gibi,
Ben beceremedim yalnızlığı
Başa çıkamadım mavini telaşıyla
Gökyüzü mahpusa döndü
Soğuk ve tenha hücre misali
Sapanca dünyadan cehennem
Kor ve kızıl bir mecburiyet
Aklımda gözlerinin bereketi
Yüreğimde gidişinin dehşeti
Karanlık gecemde alçalan bulutlar,
İnceden zehir yağıyor içime..
14 Şubat 2024 Çarşamba
Midye Kabukları
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder