27 Mayıs 2018 Pazar

Bir Ananın Hikayesi

Bugün sana bir hikayem var Azizim.
Elleri nasırlı, koca yürekli ananın hikayesini 
Sana anlatmak istiyorum.
Belki özlemlerimi paylaşır,
Dertlerime ortak olursun.
Altmış küsür yıllık ömrün yükü omuzlarında,
Bana hayatı gözleri ile anlatan ananın hikayesi.
Sana muş ovasına kuş bakışı bakan
Sevgi dolu ananın hikayesini anlatmak istiyorum
Adı Huri.
Belki de kalbimdeki meleklerin en güzeli.
Bir gün kuzuya ana
Bir gün kuşa ana
Bir gün çiçeğe ana
Bir gün bana ana
Ama hergün bir ana.
Bu gün sana bir hikayem var Azizim
Uzun, soluksuz ve ana dolu.

İyi ki Varsın!

Duydum ki Azizim,
Yüreğine gam, gözlerine keder yüklenmiş.
Sebebi de benmişim.
Ben biraz hoyrat, bir parça da deliyim.
Bakma sen bana.
Eğer kırmışsam sebebi;
Gözlerindeki ışıltının,
Yüreğindeki güzelliğin yanımda olmayışıdır.
Ben sana uzakken hoyrat
Senden ayrıyken deli oluyorum.
Gecenin karanlığında elimi tutarken,
İçimizden sessizce haykırdığımız gibi
Tekrar haykırıyor ve kötü olan herşeyi atıyoruz:
İyi ki varsın..

Eksikliğinin Ateşi

Seni görmediğim her gün ben bir eksiğim.
Üstelik fazlasında gözüm olmadan,
Sadece takvim yapraklarının arasına
Seni görme saadetini sığdırmaya çalışıyorum.
Bu benim için nefes alma hali,
Ve belki bu anlamsız dünyanın tek manası gibi
Bazen öyle ağır geliyor ki eksikliğin,
Seni anmadığım her an
Zamanı göstermeye muktedir
Her ne varsa dursun istiyorum.
Zamanın akışı bir yana
Ben bütün canlı yaşamına rağmen
Hayat dursun istiyorum.
Eksikliğinin yaktığı ateşe
Ümidimin nefesiyle karşı koyuyorum...

Hayat Böyle

Ben yari gözlerinden öpmek istedim.
O dudaklarımı işaret etti.
İşte hayat böyle Azizim!
Kimine hasret, kimine şehvet..

23 Mayıs 2018 Çarşamba

Sevda Kokuyor Gökyüzü


Ellerimi başımın arkasında birleştirdiğim anlar,
Seni en çok özlediğim anlardır Azizim.
Hele hele ahşap bir bankta oturuyor,
Ve en koyu mavisinden bir suya karşı duruyorsam.
İşte yine Sapanca'ya karşı,
Senin özleminle demleniyorum.
Arkamdan tuhaf hırıltılarla bağırıp,
Bir yılan gibi geçen,
18: 30 Ankara-İstanbul trenine aldırış bile etmiyorum.
Aklımda sadece sen,
Kalbimde ise sana duyduğum özlemin enkazı var.
Yeşilin verdiği huzur,
Mavinin beslediği umutlara karışıyor.
Galiba yine sevda kokuyor gökyüzü...

22 Mayıs 2018 Salı

Seyri Şehir

Gelde oturalım,
Şehre nazır balkonda Azizim.
Şehri seyre dalalım.
Belki okyanus mavisi gözlerine,
Kömür madeni gözlerimle eşlik ederim.
Tatlı kahkahalarınla selamladığın şehre,
Bende sessizliğimle selam veririm.
Bak ne güzel esiyor meltem.
Çayın buharı tütüyor en derinden.
Her şey kadar da hazır Azizim.
Gelde aşka dair iki kelam edelim..

Paradoks



Kısacık ömrüme,
Neler neler sığdırdım.
Adını kaç kumsala yazdım,
Ahını kaç falcıdan duydum,
Seni kaç limanda ardımda bıraktım,
Veya kaç trende izini sürdüm,
İnan bilmiyorum.
Her arkana bakmadan gidişini
Yüzüme bakmadan kopuşunu
Yalnızlığıma açılan bir yol yaptın.
Nefes aldığım şehirler
Bana karanlık zindanlara döndü. 
Sonra hep ardından seni kovaladım.
Tuhaf bir şekilde her bulduğumda 
Kaybetmek,
Yada bir kenara atmak istedim.
Sen bende karışı koyamadığım 
Bir girdaba dönüştün.
Bir yanı hüzün, bir yanı mutluluk...

Bir Kuş Olsam

Bir kuş olsam,
Karanlığı fırsat bilip 
Camına konsam
Bir damla su hatırına 
İşlemeli perdeni açar mısın?
Özgürlüğe uçtuğum
Gül kokulu yüreğini
Bana açar mısın?

Hoşgeldin Yüreğim

Merhaba kalbim,
Hani sen bana sarıldın ya öyle sımsıkı!
Bende kokunu çektim uzun uzun.
İşte tam o an ben sana karşıtım.
Sen ise bende bir parça oldun.
Hoşgeldin yüreğim...

19 Mayıs 2018 Cumartesi

Duydum ki Darılmışsın

Duydum ki bana darılmışsın azizim.
Bu ne büyük hüzün
Ne acı keder bir bilsen?
Gelde başını dizlerime koy.
Usul usul saçlarını okşayayım. 
Sıcak nefesini tenimde hissedeyim.
Belki kızgınlığın geçer de, barışırız.
Sen kocaman kocaman gülersin.
Sonra müzik çalardan şarkımızı açar,
İnceden inceye hayal kurarız.
Hem belki ben sana kaçak çay demlerim.
Oturur aya karşı içeriz ince belliden.
Hemde öyle ki, güneşi kıskandırırcasına.
Ne dersin azizim, gelir misin?
Kocaman gülüşüne hasretim.
Baharımı kışa çevirme.
Kaçak çayın hatırına da olsa, çık gel.
Sen gel ki,
Çiçekler açsın benim diyarlarımda...

Adı FİLİSTİN

Aslında yakın
Ama bir o kadar da uzak,
Kahredici yıkımlara sebep,
Gözyaşlarıyla el ele vermiş,
Buruk bir sevda türküsü gibi,
Aşılmaz mesafelerin esareti var dilimde.
Adı FİLİSTİN Azizim..

Sen Geldin Ya!

Sen geldin ya azizim,
Bakar mısın?
Leyleğin yuvası nasıl şen.
Bortü böceğin koklaşması nasıl güzel.
Hem gözlerim daha güzel bakıyor.
Sadece yollarını beklerken,
Gözlerinin içine bakar oldum.
Sen geldin ya azizim,
Bakar mısın,
Papatyanın renkleri nasıl kol kola.
Ümitle sevgi nasıl el ele.
Hem umutlarım artık bitmiyor.
Sadece sevmeni beklerken,
Gönül tahtına oturur oldum.

Sen Bilirsin

Bazen bir cümle kullanırsınız
Ve belki güzel olan ne varsa, 
Berbat edersiniz Azizim.
Aslında sade ve birazda gönül kırıklığı içeren 
"Sen Bilirsin"!
Halbuki hersey o kadar yolundadır ki!
Mesela;
Herşeyden önce güzel bir bahar gelmiştir.
Çiçeklerin renk cümbüşünün huzuru vardır.
Sen içini dökersin geceye,
Gece sana tatlı bir şarkı fısıldar.
Hep bir sonraki güne uyanmanın telaşına,
Güzel sırlar biriktireceğin yarıların
Özlemi eklenir.
Onun için size tavsiyem Azizim;
Sevdiğiniz insanlara
"Sen Bilirsin" demeyin...

Mayıs'ın 19'u


Bugün Mayıs'ın 19'u Azizim.
Bir gemiye binip
Anadolu'ya kulaç atınca,
Elinde ne vardı kimse bilmeyecek.
Ama biz biliyoruz ki,
Aklındaki umudunu,
Yüreğindeki vatan sevgisini
Ve arkandaki Anadolu'nun desteğini
Görecek ferasetin vardı.
Anlayacağın azizim,
Sen Anadolu'ya kulaç atınca
Biz özgürlüğe kanat açtık...

Ellerin-Gözlerin

Uzatsam ellerimi,
Dokunur musun tenime Azizim?
Ruhumu okşayacak bir rüzgar,
Tenimi ısıtacak bir güneş istiyorum.
İşte ellerin Azizim!
Hem rüzgar, hem güneş..

Sana doğru dönsem,
Bakar mısın gözlerime Azizim?
İçimi dökecek bir gökyüzü,
Dertlerimi anlatacak bir deniz istiyorum.
İşte gözlerin Azizim!
Hem gökyüzü, hem deniz..

8 Mayıs 2018 Salı

Gel

Al sırtına çantanı
Çık gel azizim.
Çorak toprakların
Suya hasreti gibi
Derin bir özlem var içimde.
Hem belki ay ışığı altında
Çimlere uzanır
Hayaller kurarız.
Zihnimin derinliklerinde
Sadece kurbağa seslerinin
Ve papatya kokularının
Eşlik edeceği
Güzel yerler bilirim.
Gelişine sakladığım
O kadar güzel duygum var ki!
Kelimeler, bakışlar, gülümsemeler...
Sonra belki
Karşılıklı oturur
Karton bardaktan çay içeriz.
Sen sadece bana bakarsın.
Ben sana kelimelerimi haykırırım.
Sen ise sessizce gülümsersin.
Ve ay ışığı ikiye çıkar

Mevsim Baharsa

Aklıma her düşüşünde,
Bir ürperti sarıyor dört bir yanımı.
Hele vakit gece,
Mevsim baharsa Azizim,
Güneşe direnemeyen
Papatyalara dönüyorum.
Bir yanım umut,
Diğer yanım isyan...

3 Mayıs 2018 Perşembe

Gece Nöbeti

Gülüşün baharı andırır da azizim,
Asıl maharet gözlerindeymiş.
Kırmızı yakışıyor derken,
Siyahın güzel tonu hüküm sürüyor ruhunda.
Belki de, bundandır benim geceleri  yazmam.
Hele bir de ay ışığı vuruyorsa tenine,
İşte benim için kanat açıp,
Özgürlüğe koştuğum bir gök yüzü beliriyor.
Halbuki, hatırlar mısın?
Bir gün özgür olmak istersen,
Baharın en güzel tonunda,
Gökyüzüne bakarak yaz demiştin.
Uzun uzun denedim.
Her bahar geldiğinde bulutsuz gökyüzü kolladım.
Cemre nöbetine durdum çoğu zaman.
Ağaçların tomurcuk açmalarına umut bağladım.
Her gökkuşağı çıktığında özgürlüğü kokladım.
Sonra bir gece,
Tesadüfen siyaha teslim oldu ruhum.
Gülüşlerin yerini gözler,
Gündüzlerin yerini geceler aldı.
İşte tam vakitten bu yana
Gündüzleri sadece nefes alır,
Geceleri uzun uzun yazarım..

1 Mayıs 2018 Salı

Gülüşün

İnanır mısın azizim?
Sen gülünce dünya duruyor sanki.
Mesela gündüz ise güneş,
Gece ise ay selam veriyor.
Gülmek ya bu!
Dünyanın en masum
En ölçüsüz
Ama en keskin kılıcı sanki.
İşte sen gülünce
Devran dönmüyor.
Bahar gibisin gülünce.
Papatyaların seviyor çıkma telaşı,
Balıkların akarsulara akma yarışı,
Ve arıların çiçeklere konma sevdası,
Sadece gülüşüne bağlı sanki.

Bir Bahar Geçti Ömrümüzden

Bir bahar geçti ömrümüzden azizim.
Üstelik; 
Çiçeğin kaç tonu,
Doğanın kaç rengi bilinmeden.
Nisan yağmurları ile yoğrulan,
Ve Mayıs güneşi ile demlenen,
Tatlı bir gülümseme ve parlayan gözleriyle
Bir bahar daha geçti ömrümüzden.