Ne zaman böyle bir manzara görsem,
Sen düşersin aklıma azizim.
Karşılıklı oturup balık kokuları arasında kurduğumuz hayalleri,
Martı seslerine deli dolu eşlik edişimizi,
Saatlerce aç kaldıktan sonra çay ve simite tama edişimizi,
Derslere geç kalmamak için kan ter içinde koşuşumuzu,
Acı bir İstanbul hatırası gibi hatırlarım.
Kim bilir azizim?
Belki de bir sandala binip uzaklaştığın gün ilk hatamı yaptım.
Ne zaman bir sandal görsem,
Dalar uzun uzun bakarım.
Tıpkı sen giderken yaptığım gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder