Rengê Mirinê

Pel zer bûne, ma hûn nabînin?

Rengê mirinê hatiye welat

Dil xemgîn u zare zare

Ji çavên gazelan hêsir dibarên

Wext çawa derbas bû, ji van derdan?

Havînê pişta xwe da evînê

Dayê sobe saz ke

Zivistan hatiye ber deri

Evîna min tu çûyî ku derê 

Min bibîne, ez winda bûm...

Göç Havası

Dallar eylül sarısı

Tenimde onlarca yağmur damlası

Kuşların kulaç atmasını izliyorum

Göğün uçsuz bucaksız maviliğinde

Bir telaş var bakışlarında 

Mevsimde derin bir göç havası

Cırcır böceklerinin seslerini özlüyorum

Tuhaf ama huzurlu

Yine gözlerinde esir kaldım.

Zamansız gidişin mi,

Papatya falından çıkan bir dirhem sevgi mi,

Sahi, neydi esaretimin bedeli?

Oysa bilmiyorsun,

Avuçlarım odun ateşinde yandı benim..

SÖYLE

Unutursun dediğin ayak izinde kayboldum.

Söyle rotan ne yönde! 

Pusulam can çekişiyor sevgili

Kaçmak değil bu

Zemheriye yol almaksa söyle!

Ölüm çoktan geldi sefil tenime.

 Atların ses çıkaran nallarının izinde kayboldum.

Söyle aşkın ne yönde...

Eylül gibi bir şeysin

Cehennem gibi Ağustos sıcağına inat
Yeşilde kaybolan gönüllere umutsun
Sarısı arzulayan yapraklara müjdesin
Eylül gibi bir şeysin.. 

Özgürlüğü isteyen güvercinlere kanat
Teni kuruyan bana çağlayansın
Mavide kaybolanlara deniz fenerisin
Eylül gibi bir şeysin...

Sevginin ölçüsünü bilmeyenlere kırat
Kirpiklerimi usulca okşayan rüzgarsın
Hüzün isteyenlere gözyaşısın 
Eylül gibi bir şeysin...

Gözümün Yeşil Rengi

Uğurlar olsun, gözümün yeşil rengi
Dağılıyor sisten perdeler
Görüyorum içimi ürperten kehaneti
Sapı olmayan bıçak keskin
Ellerim kanıyor.
Güneş ne doğudan doğuyor,
Ne de batıdan batar oldu.
Cümle kuracak anlamlı kelimeler tükendi
Sevgi menfaate yenik düştü
İçine BEN diye haykıran insanoğlu
Kalbin karardı, görüyorum.
Hadi silkelen ak küheylan
Dünyanın karanlığına meydan oku
Sevgi yeşersin, gözümün yeşil renginde..